Tamseo takipçileri için bu hafta web sitelerinin trafiğini, nasıl “daha yüksek karlılık” sağlayacak şekilde arttırılabileceği ile ilgili bir yazı yazmaya karar verdik. Web sitelerini trafiğini körü körüne arttırmak için yapılan amaçsız SEO çalışmaları, trafik yükselirken firmanın ürün ve hizmet satışında kayda değer bir artış yaşanmamasına yol açıyor. Ziyaretçi hacmi istikrarlı bir şekilde arttırmasına rağmen istediği yüksek karlılık seviyelerine ulaşamayan firma sahiplerinin daha akılcı davranması, trafiğini müşteri potansiyeline dönüşmesi gerekiyor. Etkili bir trafik kaynağı olan blog siteleriyse link etkileşimi, paylaşım, sıralama, müşterilerden geribildirim alma gibi birçok konuda yardımcı olabilir.
Firmanın potansiyel müşterilerini tanıması, hem sitesinde hem de bloglarında yayınlanan içeriğini bu kişilere hitap edecek şekilde yapılandırmasına yardımcı olur. İnsanların dikkatini çeken ve sosyal medya araçlarında paylaşılan içeriklere ev sahipliği yapan bloglar, arama motoru sıralamalarında tahmin edilenden de daha yüksek rekabet gücüne sahiptir. Ayrıca firma sitesinde sadece Pagerank kazandırmak için alınan linklerin yerine, blog üzerinden gelen “trafik sağlayıcı” linkler de etkili bir şekilde kullanabilir.
Bu bağlamda bloglar, en etkili trafik sağlayan link kaynaklarından biridir. Yalnızca bir veya iki kişilik küçük bir editör ekibi kurarak, pek çok kişinin önemsemediği bloglarla bile firmanın satışa sunduğu ürün ve hizmetlerle gerçekten ilgilenen ziyaretçilerin ilgisini çekmek mümkün. Blog üzerinden yapılan yayınlar sayesinde kayda değer trafik akışı sağlanabiliyor ki, zaten halihazırda bunu yüzlerce firma yapıyor. İnsanların ilgisini çekmek için onları anlayan insanlara ihtiyacınız olduğunu ve söz konusu blog olduğunda mutlaka iyi iş çıkaran bir veya birkaç editöre ihtiyacınız olacağınız unutmayın. Kopya-yapıştır metinler, yorumlar, sosyal medya paylaşımlarıyla etkin blog yönetimi ve kaliteli trafik akışı sağlamak mümkün değil!
Ciddi meblağlar harcamadan elde edilmesi mümkün olmayan yani çok değerli olan müşteri geribildirimlerine “ücretsiz olarak ulaşma” imkanı da sunan blog siteleri
, firmanın satışa sunduğu ürün ve hizmetlerle ilgili sitesinden çok daha uzun bir şekilde bilgi verebileceği kaynaklardır. Firmanın kendi müşterileri kadar potansiyel müşterileri de blog sitelerine kolayca yorum yazabilir, bu yorumlarla sağlanan bilgi akışı ile firma müşterileri memnuniyetini arttırmak için yeni stratejiler geliştirebilir. Her internet kullanıcının aşina olduğu bir şekilde yani bloglar üzerinden içerik üretmekse basit gibi görünmesine rağmen zorlu bir iştir.
Katılım Sağlamak İçin Katılım Gösterin
Müşterilerle etkileşim kurmaktan kaçınırken bir yandan da blog siteniz üzerinden firma sitenizin trafiğini arttırmanız mümkün değil. Siteniz ve bloglarınız üzerinden yapılan yayınlara katılım sağlanmasını istiyorsanız yani insanların içerikle ilgili size e-posta göndermesini, sayfa linklerinizi sosyal medyada paylaşmasını, potansiyel müşterilerinizin size güvenmesini sağlayacak olumlu yorumlar yazmasını istiyorsanız sizin de katılımcı olmanız lazım. Zaten blogların mantığı kolay bir şekilde karşılıklı etkileşim kurulması, firmanın daha samimi bir dille kendinden, ürün ve hizmetlerinden bahsetmesidir.
Sadece tek bir blogla yetinmeyerek on ve belki daha da fazla blog sitesi açan pek çok firma bulunmasına rağmen bu bloglarla kimse ilgilenmediği için asıl siteye trafik akışı da asla sağlanamıyor. İlgilenebileceğiniz, blog takipçilerinizin beklentisine yanıt verebileceğiniz kadar blog sitesine sahip olmanız önemli. Haftada bir defa “öylesine bakmak için” giriş yaptığınız on tane blog yerine, her gün düzenli aralıklarla kontrol ettiğiniz tek bir blog trafik artışınız için çok daha faydalı olacaktır. Blog sayfalarındaki herhangi bir yorumun hemen yayınlanması ve bu yoruma gerek blog üzerinden gerekse de e-posta ile kısa sürede yanıt verilmesi, insanların firmanıza olan ilgisini arttıracaktır. İnsanlar böylelikle kısa bir süre içinde firmanızın sadece öylesine bir blog sitesinin olmadığını, spam yapmak yerine müşterilere yardımcı olmak istediğinizi anlayacaktır. Bu da, er ya da geç güvenilirliğinizin ve tanınırlığınızın atmasını sağlayacak, “asıl hedef müşteri” kesiminizin katılımı ile trafiğinizin artmasını sağlayacaktır.
Herkesle Etkileşim Kurun
Satışa sunduğunuz ürün veya hizmetle ilgili herhangi bir blog içeriğine yazılan, ilk bakışta oldukça ilgisizmiş gibi görünen bir yorum bile ilerleyen günlerde müşteri kazandırabilir. İnsanlar blog siteleri üzerinden firmalara herhangi bir soru yönelttiğinde kendisiyle iletişim kurulmasını, kişisel bir bağlantıya sahip olmayı sever. Blog içeriğinize yorum bırakan ziyaretçilerin e-posta adresi veya sosyal medya hesabı bırakıp bırakmadığını kontrol etmek, uzun süreli etkileşim kurulması açısından önemlidir. Blogunuzu takip eden kullanıcılar birçok farklı sosyal medya hesabı kullanıyor olabilir. Firmanızın tüm bu sosyal mecralarda bir hesabının olduğundan emin olun ve bu hesapları kullanarak halihazırda “zaten firmanızla ilgili olan” bu insanları kampanyalarınızdan haberdar edin.
Twitter üzerinden belirli hashtagleri kullanarak ilgili ilgisiz, genç yaşlı fark etmeden çok geniş bir kullanıcı kesimine kampanyalarınızdan bahsetmek yerine blog ziyaretçilerinizle etkileşim kurmak çok daha faydalı olacaktır. İlk temasın önemli olduğunu unutmayın. Sosyal medya hesabı veya e-posta adresini bildiğiniz bir potansiyel müşteriyle iletişim kurarken, direk bir spammer gibi fırsatlardan ve fiyatlardan bahsetmek yerine daha sade bir dil kullanın. Karşınızdaki “insana” sadece sitenize yorum yazdığı ve içeriğinizle ilgilendiği için teşekkür etmek dahi size pozitif geribildirim imkanı sunabilir.
Subdomain Kullanımına Dikkat Edin
Domaininizin gücünü ve Rank potansiyelinizi etkilediği için ayrı veya değil, subdomain kullanırken dikkat edin. Birkaç farklı ayrı subdomain kullanmak bloglarınız üzerinden yayınladığınız içeriklerle SEO anlamında sağlanan faydanın çok fazla dağılmasına neden olur. Tüm içeriği tek bir alt klasörde toplamak, zamanla yeni içerik yayınlandıkça ve kullanıcıların bu yayınlara gösterdiği ilgiyle artan SEO potansiyelinizi daha avantajlı bir şekilde kullanmanızı sağlayacaktır. Bu sayede bu internet kullanıcılarının sosyal medyada paylaştığı, yorum yazdığı blog sayfalarını istediğiniz siteler için “abartmamak suretiyle” bir link kaynağı olarak da kullanabilirsiniz.
Sosyal Medya Trendlerini Takip Edin
Twitter TT’lerini takip etmek, “sektörünüzle ilgili” çok fazla takip edilen ve düzenli paylaşım yapan kişileri mention etmek, Google Plus paylaşımlarında popüler tagleri kullanmak, ilgi gören Facebook sayfalarına boy göstermek blog sitenizin dikkatlerini üzerine çekmesine yardımcı olabilir. Ancak en başta belirtmekte fayda var ki, günün trendlerini takip ederek insanların ilgi gösterdiği alanlarda blog tanıtımı yapmaya çalışmak iki ucu keskin bir bıçak gibidir. Bıçağı kendinize saplamamak adına, bunu yaparken spammer damgası yememeniz gerekir. Doğrudan “yazmak için yazılmış olan”, kopya-yapıştır içerikler yerine dikkat çekecek birkaç kelime ya da cümle yazmayı deneyin. Popüler bir Twitter profilinin dikkatini çekebileceğiniz bir mention sayesinde bu kişinin RT etmesini, böylelikle blog tanıtımınızın başkaları tarafından yapılmasını sağlayabilirsiniz.
Blog sitenizdeki yayınları Google Plus profilleri üzerinden, popüler tagleri kullanarak paylaşmak da firmanızın Google+ çevresinin genişlemesine yardımcı olacaktır. Google zaten çok önceleri Google+ çevrelerinin ve paylaşımların +1’lenme oranlarının arama motoru sonuçlarının iyileştirilmesinde kullandığından bahsetmişti. Firma sitenizin değerinin artmasını sağlayacak bu blog paylaşımları hem sosyal ağ paylaşımlarınızın daha geniş bir kesme ulaşmasına hem de sitenizin arama sonuçlarında kendine daha iyi bir yer bulmasına yardımcı olacaktır.
Daha Kaliteli İçerik Daha Fazla Trafik
Daha kaliteli içerikler yayınlayarak sitenin internet kullanıcıları ve dolasıyla arama motorları gözündeki değerini yükseltmek, SEO ile ilgili evrensel bir gerçektir. Tıpkı sosyal medya etkileşimini doğru bir üslupla kurmaya özen göstermeniz gerektiği gibi, blog sitenizdeki yayın içeriğinin de belli bir kalitenin üzerinde yer almasını sağlamanız lazım. Bunu yapmanın hala en etkili ve tek yoluysa iyi bir editoryal ekibe sahip olmanız. İnsanlarla etkileşim kurmak için insana ihtiyacınız olduğunu, bir kenarda duran hazır metinleri kopya-yapıştır yaparak kaliteli yayıncılık yapamayacağınızı unutmayın.
Tamseo’da yayınladığımız onlarca içerikte içerik kalitesinin ne kadar önemli olduğunu, SEO çalışmaları ile trafik akışı sağlamak için ne kadar çaba sarf edilirse edilsin insanların “siteyi ziyaret etmesine değecek” kalitede içeriğe sahip olunmaması halinde boşa kürek çekileceğini söyledik. Hala da ısrarla söylüyoruz!
Kendi Görsellerinizi Oluşturun
Site ve bloğunuzdaki içeriklerin “sizin için” üretilmiş olması, sadece iyi iş çıkaran editörlerle çalışarak özgün ve kaliteli yazılar yazmanız anlamına gelmiyor. Basit bir Google Görsel araması yaparak herkes tarafından ulaşılabilecek görsellerin hizmet sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmeler tarafından kullanılması söz konusu olabilse de, şayet bir ürününüz varsa üretici olarak ürününüzün kendi resimlerini kullanmanız gerekir. (Görsel SEO ve dosya URL’lerin optimizasyonu ile daha detaylı bilgi almak için SEO Rehberi sayfamıza göz atabilirsiniz.)
Diğer site ve blogların, üzerinde firmanızın ismi yazan veya logosu bulunan yani size ait olan görselleri kullanarak içerik yayını yapması tanınırlığınızın artmasında etkili olacaktır. Ayrıca ziyaretçilere kendinize ait olan görsellerin olduğu bir sayfayla karşılamanız, firmanızın ve ürünlerinizin güvenilirliğini de arttırır. İnsanlar ilgili görsellerin farklı markaların sitelerinden alındığını, bu görsellerle artık hemen her yerde karşılaştığı için hemen anlıyor. Bu görselleri kullanmanız firmanızın kendi ürettiği ürünlerin teşhirini dahi başkalarının fotoğraflarıyla yaptığını gösterir ki, bunun da pek doğru bir pazarlama yöntemi olduğunu söylemek mümkün değildir.
RSS Önemlidir
E-posta istemcisi, web tarayıcı eklentileri, mobil uygulamalar ve özel RSS takip yazılımları ile artık blog sitelerinin yayın akışını takip etmek çok kolay bir hale geldi. E-posta abonelikleriniz ilk etapta ne kadar az sayıda olursa olsun, takipçilerinizin yeni yayınlarınızdan hemen ve kolayca haberdar olması için geri beslemelerinizi doğru şekilde yapılandırmayı atlamayın. Artık birçok RSS besleme konusunda oldukça işlevsel çözümler sunan birçok servis bulunuyor ve sadece bu servislerden herhangi birini kullanarak bile müşterilerle daha sıkı bir bağlantı oluşturmanız mümkün.
RSS beslemeleri göz önünde olmasını istediğiniz markanızdan bahseden blog içeriklerinizin, hedef müşteri kesiminizin gözünün önünde olmasını sağlar. Blog sitenizi etkin bir şekilde kullanarak, firmanızın satışa sunduğu hizmet ve ürünlerle ilgili olan daha fazla insana ulaşmak istiyorsanız RSS en güçlü silahlarınızdan biridir. RSS olmadan bloglar da anlamsız olacağı için sağladığınız trafiğin “kalıcı olması” için bu konuya mutlaka dikkat etmeniz lazım.
Link Etkileşimi Oluşturun
Blog sitenizin footer bölümündeki linkleri kullanarak firma sitenizin trafiğini arttırabilir, içeriğini kendiniz oluşturduğunuz için içerik kalitesinden emin olduğunuz bir kaynaktan gelen linklerle SEO anlamında da fayda sağlayabilirsiniz. Bu linklerin insanların ilgisini çekmesi için dikkat çeken birkaç kelime kullanmaya çalışın. “Sattığımız ürünlere ulaşmak için burayı tıklayın” gibi klişe ve basmakalıp bir ifade kullanmak yerine; “Sadece blog takipçilerimize özel %50’ye varan indirimlerimizi kaçırmayın” gibi daha sonuç odaklı ifadeleri kullanmaya çalışın. Blog takipçilerinizin kendini ayrıcalıklı hissetmesini sağlayan bu tür ifadeler, footer linklerinizin daha trafik akışı sağlamasına yardımcı olabilir.
Negatif Yorumlardan Çekinmeyin
Blog sitenizin yayın akışını sağlayan editör veya editörlerden, sürekli olarak nabza göre şerbet vermesini yani etliye sütlüye karışmadan sadece firmanın ürün ve hizmetlerinden bahsetmesini istemeyin. Karşıt fikre sahip olanların ilgisini çekebilecek, size “Hey, orada durun bakalım. Bu söylediğiniz, şu sebeplerden dolayı yanlış” diyebilecek insanlardan korkmayın. Bu tür negatif geri bildirimler bloğunuzun daha fazla ilgi çekmesini sağlayabileceği gibi, nerede yanlış yaptığınızı anlamanıza da yardımcı olacaktır. Dünya devi markalar dahi olumsuz müşteri geribildirimlerini öğrenmek için tonla para harcarken, siz olumsuz düşünen potansiyel müşterilerinize arkanızı dönmeyin.
İddialı olduğunuz alanlarda kendinize güvenin ve bunu da blog yayınlarınızla herkese gösterin. Negatif yorumda bulunan insanlara kibarlığı asla elden bırakmadan, mümkün olduğunca açık bir anlatımla yanıt verin. Verdiğiniz bu yanıtların da yorum bölümünde diğer insanlar tarafından görülmesini sağlayın. Böylelikle benzer düşüncelere sahip olan insanların muhtemel sorularının önüne geçer, firma olarak hizmet ve ürünlerinizin arkasında durduğunuzu gösterirsiniz. Ayrıca yorumlar ve sosyal medya üzerinden gelen sorular hemen herkesin merak ettiği konularsa, blog siteniz üzerinden bu ziyaretçileri firma sitenizin “Sıkça Sorulan Sorular” bölümüne de yönlendirebilirsiniz. Bu sayede sorduğu sorunun cevabını almak isteyen insanlar firma sitenizi tıklar ve siz de istediğiniz trafik akışını çok daha kolay bir biçimde sağlamış olursunuz.
Verdiğiniz Faydalı bilgiler için teşekkür ederiz.
Merhabalar bir e-ticaret sitesinin desteklenmesi için;
blog.alanadi.com mu
alanadi.com/blog mu
yoksa alan adından bağımsız başka bir adla blog açıp ana siteyi desteklemek mi daha başarılı bir çalışma olur ?
Her subdomain farklı bir site olarak algılanır. Sitem güncellensin diyorsanız alt dizine blog oluşturmanız daha mantıklıdır. Fakat Google ve diğer arama motorları E-Ticaret sitelerini yapılarına göre değerlendirir, örneğin bir haber sitesinden beklenen ile bir e-ticaret sitesinden beklenen çok farklıdır.
Yani özetle subdomain açmanız ya da alt dizine koymanız çok büyük bir fark yaratmayacak. Fark yaratacak husus ise özgün, bilgilendirici, merak uyandırıcı ürün açıklamaları oluşturmak ve bunları satın alanların yorum yazmasını sağlamaktır.
Blog işi gerçekten zor iş. Hele özgün tutup, kaliteli içerik yazmaya çalışınca çok uzun oluyor. En kötüsü de okunmaması sanırım 🙂
Blog yazilarinin okunmamasi gibi bir durum soz konusu olamaz cunku arama motorlari yazilan yazilari okumakta ve indekslemekte.
aslında kimisi 10-15 blog açıp spin yapıp makaleler paylaşıyorlar. bence 1/2 blog açıp iyice ilgilenmek en iyisi. aynı zamanda özgün içerik olarak her gün 1 adet bile girilse 1/2 ay içinde bloglar yeterli popülariteyi de toplayacaktır.
Çok güzel bir web siteniz var. Paylaşımlarınız ile de yeni şeyler öğreniyorum sayenizde. Çok mersi.