İçerik kalitesi ve özgün içeriğin her zaman kazandırdığını, SEO’nun da belkemiği olduğunu aralarında sitemizin de dâhil olduğu pek çok kaynakta defalarca okuduğunuza eminim. 6 yıldan uzun süredir sayısını, içeriğini ve hangi sitelerde yayımlandığını bile hatırlayamayacağım kadar nitelik ve nicelikle içerik üretmiş bir editör olarak bir kez daha “içerik kraldır!” mottomuzu detaylıca açıklamayacağım. Farklı olarak bu defa içeriğin öneminden ziyade SEO çalışmalarından azami faydayı elde etmek için ne türde içerikler üretmeniz gerektiğine değinmek istiyorum. Spesifik olarak belli bir amaç için üretilmiş ancak yine de özgün olan ve en önemlisi yalnızca “yazmak için yazılmayan” kaliteli içerikler optimizasyon konusunda büyük avantaj sağlarken içeriğin ne türde olacağına karar vermek
, bu avantajdan hangi oranda faydalanacağını belirler. Organik ziyaretçi trafiğine sahip olmanın anahtarını sitenizin içeriği elinde tutarda ne tür içerik üretmeniz gerektiğini bilmiyorsanız, pusulasız denize açılmışsınız demektir.
İçerik Türü ve Kalitesi
En baştan bir solukla akla gelen ilk içerik türlerine bir göz atalım; fotoğraf ve görseller, uzun formatlı makaleler, detaylı açıklamalı kullanım kılavuzları/hizmet deneyimleri, alt başlıklı rehberler, veri tabanları, videolar, mekân/gezi rehberleri, ürün/hizmet tanıtımları ve tabi blog yazıları. Bu bir çırpıda birkaçını sıralamaya çalıştığım içerik türlerinin bazıları gereksizmiş gibi görünebilir ve bir kısmınınsa işlevsiz olmasından ötürü SEO katma değerinin düşük olduğu zannedilebilir. Oysa rekabetin son derece yoğun olduğu sektörlere ilişkin anahtar kelimelerde dahi hiç beklenmedik şekilde hiçbir ticari gayesi olmayan bir bloggerın içeriği, SEO için her ay binlerce lira harcayan firmaların web siteleri üzerinde karşımıza çıkabiliyor. Peki, bu nasıl oluyor?
WordPress veya Blogger’ı tamamen hobi amaçlı kullananların ürettiği içerikler, Google’ın gözünde optimizasyonu ciddiye alan ve çalışmalar için düzenli bütçe ayıran firmalarınkinden çok daha değerli olabiliyor. Bunun sebebiyse tamamen kullanıcı etkileşimini değerlendiren arama motorunun, blog sitesindeki içeriğin yoğun ilgi gördüğünü ve paylaşımlar doğrultusunda kullanıcılar için “değerli” olduğunu tespit etmesi. Bir başka şekilde söylemek gerekirse kullanıcıların ilgisini çektiği ve beğenildiği için Google da bu doğrultuda ilgili sayfayı üst sıralara taşıyor. Bir blogger olarak içerik üreten kişiler genellikle “hobi olarak gördüğü” yani ilgisini çektiği için hakkında yoğun bilgi sahibi olduğu konularda yazar ki, bu da ürettikleri içeriklerin “yazmak için yazılan” sayfalardakilerden çok daha kaliteli olmasını sağlar.
Nicelikten Önce Nitelik
Mutfakta zaman geçirmekten keyif alan, hazırladığı yiyeceklerin tariflerini ve hazırlık aşamasında yaşadığı deneyimi insanlarla paylaşmaktan hoşlanan bir bloggerın ürettiği içerik; yegâne motivasyonu para kazanmak olduğu için her gün onlarca yemek tarifi yayımlayan bir sitedeki içeriklerden nitelik açısından farklıdır. Bu blog sitesi her gün onlarca yeni paylaşım yapmadan haftada bir veya belki iki paylaşım yaparak, bahsi geçen her gün onlarca yemek tarifi yayımlayan siteden çok daha fazla takipçiye sahip olabilir. Kaldı ki, hemen her konuda olduğu gibi yemek tarifleri konusunda da ziyadesiyle içerik üretmiş bir editör olarak, bugüne dek anadilim Türkçe olmasına ve iki defa okumama karşın anlayamadığım yemek tariflerini gururla paylaşan pek çok web sitesi gördüm. Maalesef hala görmeye de devam ediyorum…
Bu konuda bir diğer başarılı örnekse son zamanlarda mantar gibi birbiri ardına türeyen gezi rehberleri. Birkaç başarılı öncünün ardından fırsatı gören ve bu fırsatı SEO’da katma değere dönüştürmek isteyen kötü taklitlerle karşılaşmamıza karşın hala keyifle takip edebileceğiniz gezi rehberleri bulunuyor. Uçak bileti satmak için yazıldığı ilk satırların okunmasına gerek kalmadan, sayfanın tasarımından hemen belli olan sitelerden farklı olarak bir gezi rehberlerinin gerçekten “gezmekten” keyif alan kişilerce yazılması farkı yaratan en büyük unsur. Gezmeyi, keşfettiği yeni yerlere dair deneyimlerini insanlarla paylaşmaktan ziyadesiyle keyif alan kişilerce oluşturulan içerikler niteliğiyle SEO açısından değerli hale geliyor. Kullanıcının, sadece bir ülke veya dört bir yanı cennet olan yurdumuzun herhangi bir yeri hakkında bilgi edinmek için sayfayı ziyaret edebileceğini düşünmeden her ziyaretçiyi ısrarla uçak bileti almak üzere reklamlara tıklamaya çalışmak; “içerik kraldır!” mottosuyla pek uyuşmuyor olsa gerek.