Google’ın yeni algoritmasının dünya genelinde devreye girmesinin üzerinden bir az dahi geçmeden, ülkemiz de geçtiğimiz hafta itibarıyla Penguen 2.1 algoritması ile tanıştı. Google üzerinden yapılan aramaların %90’ını etkileyeceğinden bahsedilen yeni algoritmanın, internet dünyasının geleceğini şekillendirecek mobil teknolojiler ve özellikle dijital dünyadaki içerik kalitesine odaklı olarak geliştirildiği söylenebilir. Geleceğin SEO dünyasını bugünden şekillendirecek yepyeni bir uygulama paketinin ilk adımı olan bu algoritma güncellemesi hakkında şuan için kimsenin oldukça detaylı bilgi sahibi olduğunu söylemek mümkün olmasa da, güncelleme ile birlikte önemi artan ve azalan noktalar da yavaş yavaş belli olmaya başlıyor. Google üzerinden yapılan aramalarda daha tutarlı sonuçlar sunmayı hedefleyen yeni algoritmanın en büyük özelliği ise kompleks arama terimlerini algılayabilmesi ve arama terimleri daha karmaşık hale geldikçe “daha da tutarlı ve güvenilir” sonuçlar sunabilmesi. Google Penguen 2.1 güncellenmesine, günümüzün dijital dünyasında ne gibi değişimlere sebep olacağına odaklanarak geniş bir perspektiften bakalım.
Kaliteli İçeriği Ulaşmak Daha Kolay
Yeni güncellemenin en çok önem verdiği konulardan biri olan içerik kalitesi, geçmişte olduğu gibi bugünün dijital dünyasında da arama motoru kullanıcılarının en büyük sorunlarından biri. Google uzun zamandır dünyanın dört bir yanında yaptığı analizlerde, arama motoru kullanıcılarının artık birkaç kelime kullanarak tatmin edici içeriklere ulaşamadığını gördü. Google’a bir veya iki kelime yazarak kendisini ilgilendiren içeriklerin bulunduğu web sitelerine arzu ettiği şekilde ulaşamayan kullanıcıların aramalarını daha kompleks şekilde yapması, Google’ın da yeni algoritmasını daha karışık aram terimlerine cevap verebilecek kapasiteye sahip olacak biçimde şekillendirmesine sebep oldu.
Yeni algoritma kullanıcılara daha güvenilir içerik sunmak için kendisine yöneltilen kompleks sorulara dahi yanıt verebilecek kapasiteye sahip. Zira Google tarafından yapılan incelemelerde çoğu kullanıcının arama motoruna hitaben sorular sorduğunu, Google’ı bir nevi yapay zekalı uygulama olarak gördüğü için problemlerine doğrudan soru yönelterek çözüm aradığını fark etti. Bu nedenle yeni algoritma kendisine yöneltilen; “lüks araba kiralayan en yakın araba kiralama servisi nerede?” gibi uzun terimli aramalara “konumu göz önünde bulundurarak” yanıt verebilecek. Bu doğrultuda yeni algoritma ile Google üzerinden yapılan aramalarda sadece kelimelere değil, artık kullanıcının konumuna ve dijital dünyadaki kimliğine bakılacak. Bu ise SEO çalışmalarını ilgilendiren konuların neredeyse tamamında, hedef kitlenin arama alışkanlıklarının mutlaka doğru şekilde yorumlanmasını ve bu doğrultuda içerik üretilmesini gerektirmekte.
İçerik Yayınlayıcısının Güvenilirliği
İçerik kalitesi dendiğinde akla; imla kurallarına uyulmuş, tamamen özgün ve kullanıcılara ilgili konuyla alakalı bilgi veren bir yazı geliyor olmasına karşın yeni Google algoritması ile bu tanım bir hayli genişliyor. Google yapılan aramaları ilgilendiren konularda “otorite” kimliğine sahip olan yayıncıları bundan sonra çok daha fazla önemseyecek. Dijital dünyada herhangi bir konuda otorite olmak ise güvenilirlik ve uzmanlık manasına geliyor. Google’ın yeni şematik arama anlayışı daha tutarlı sonuçlar sunmak ve kullanıcıları daha kısa süre içinde “hedefi on ikiden vurarak” aradığı içeriğe ulaştırmak olduğundan, yeni algoritma arama için kullanılan terimle kişinin ne tür bir bilgiye ulaşmak istediği daha kolay anlıyor. Algoritma kullanıcının ne aradığından kesin olarak emin olmasının ardından sonuçları sıralarken, yayıncı tüzel ya da gerçek kişinin internet üzerindeki etkinliğine de bakarak bir sıralama listesi oluşturuyor.
Tam da bu aşamada devreye, ülkemizde hala pek fazla insanın kullanmadığı Google Plus devreye giriyor. Bu uygulama ile İnternet dünyasının tekeli haline gelen markanın, Google+ kullanımından kolay kolay vazgeçmediği görülüyor. Youtube, Twitter, Facebook ve özellikle de Google+ hesaplarındaki etkinliğe bakan yeni algoritma; yayıncının yaptığı içerik paylaşımlarının internet kullanıcılar tarafından ne kadar takip edildiğini ve ne ölçüde paylaşıldığını referans alarak bir sıralama döngüsü yapılandırıyor.
Tam Anlamıyla Güvenilir İçerik
Yayınlanan içeriğin kime ait olduğunun belli dahi olmaması, yeni algoritmanın içeriği güvenilir olarak değerlendirmesine sebep oluyor. Bu nedenden ötürü Google Plus profilleriyle ilişkilendirilen içeriklerin, yayıncıya Google gözünde büyük bir artı kazandırması söz konusu. İçerik yayıncısının site içi linklerinin hangi web sitelerine çıktığını, hangi web sitelerinin yayıncının ürettiği içeriği paylaştığı, üretilen içeriğin sosyal medya araçlarında ne derece paylaşıldığı ve beğenildiği gibi konular artık bilhassa SEO ile ilgili bütün çalışmaların odağında yer alıyor. Yani yeni algoritma ile yayıncının internet dünyasında etkinliği ve yayınladığı içeriğin ne derece ses getirdiği, yayınlanan içeriklerin de Google aramalarında hangi sırada yer alacağını etkiliyor.
Bu etkinin yüzde olarak kesin bir ifadeyle belirtilmesi şuan için mümkün gibi görünmese de, Google’ın Plus ve sosyal medya araçlarının kullanımına büyük önem verdiği aşikar. Bu bağlamda içerik yayınlayıcı sitenin ünü de, Google’ın yeni algoritmasının dikkate aldığı önemli kriterlerden biri oluyor. Sitenin takip edilirliği, yayınladığı içeriğin sosyal medyada ne denli geniş bir kullanıcı kesimine ulaştığı, sitenin Google Plus hesabı üzerinden yaptığı paylaşımların ne kadar +1’lendiği gibi konular sıralamaları yakından ilgilendiriyor. Tüm bu kriterleri gözden geçiren yeni algoritma, yayınlanan içeriğin “güvenilir” olup olmadığına bahsi geçen bu birçok noktayı referans alarak karar veriyor. Bu şekilde Google üzerinden yapılan aramalarda kullanıcılara en fazla yarar sağlayacak yani en kaliteli içeriği, interneti en etkin şekilde kullanan ve diğer internet kullanıcılarının en çok ilgilendiği içerik üreticileri arasından seçiyor.
Mobil Teknolojiyle Gelen Sesli Arama Alışkanlıkları
Bugünden geleceğe doğru bakıldığında artık yalnızca Google değil, dijital teknolojiyle ilgilenen tüm markalar geleceğin internet dünyasının mobil cihazlar etrafında şekilleneceğini görüyor. Nitekim Google’ın merakla beklenen ve pek de uzak olmayan bir gelecekte ülkemizde de hemen herkesin gözünde görülecek olan Google Glass modası, gözlük kullanıcılarının arama motorunu sesiyle kullanmasına neden olacak. Sektörün bir diğer dev ismi olan Apple’ın en çok kullanılan sesli arama uygulaması olan Siri’nin her geçen gün daha da popüler hale gelmesi, Google üzerinden yapılan aramaların şimdiden oldukça büyük bölümünün sesli olarak yapılmasına neden oldu. Yazım dili ile günlük yaşamda kullanılan konuşma dilinin kullanımı arasında oldukça kalın bir çizgi olduğundan, geleceğin arama motoru kullanımının da klavye kullanarak yapılan aramalardan çok farklı olacağı kesin…
Söz konusu restoran, sinema, kafe ya da diğer sosyal etkileşim mekanlarıyla ilgili bilgiler olduğunda Google üzerinden yapılan aramaların artık %60’ına yakını mobil olarak yapılıyor. Diğer pek çok farklı alanda da Google Arama Motoru kullananların yarısına yakınının mobil cihaz kullanıcıları olduğunu görülüyor ki, Google Glass teknolojisinin yakında hemen herkes tarafından kullanılması ile birlikte bu oranın kısa zamanda %90’lara yükleyeceği öngörülüyor. Bu yeni algoritma güncellemesi de arama motorunun yüzlerce farklı dilde yapılacak olan sesli aramaları algılaması, yorumlayarak kullanıcıya en kaliteli içeriği sunması için atılan ilk adım. Geleceğin internet ve arama motoru kullanım alışkanlıklarına uyum sağlamaya yönelik ilk kapsamlı çalışma olan algoritma, kullanıcıların sesli olarak yani dil kullanarak çok daha kompleks aramalar yapabilme imkanına sahip olmasına yardımcı olmayı hedefliyor.
İçeriğin Sosyal Medyada Yarattığı Etki
İçeriğin kaliteli ve güvenilir olması kadar sosyal medyada aldığı reaksiyon da yeni Google algoritmasının titizlikle incelediği konulardan biri. Senelerdir SEO uzmanları tarafından sosyal medya etkileşiminin öneminden bahsediliyor olmasına karşın bu konuda birçok tartışma yapılmıştır. Ancak yeni algoritma sosyal medya etkileşimini SEO çalışmalarına etkisiyle ilgili tartışmalara adeta sünger çekerek, arama motoru üzerinden yapılan aramalarda üst sıralarda yer almak ve Google’ın gözünde “güvenilir” bir içerik sağlayıcısı olarak görünmek isteyenlerin muhakkak sosyal medyayla yakından ilgilenmesi gerektiğini gösteriyor. Yayıncının güvenilirliğinin muazzam derecede önemli bir konu haline geldiği sosyal medyada artık hemen herkes, karşısına çıkan tüm içerik paylaşımlarına güvenemeyeceğini biliyor. Tabiri caizse ağzı olanın konuştuğu sosyal medyada gerçek anlamda güvenilir bir paylaşımcı olmak, yeni Google algoritmasının belki de en çok değer verdiği hususlardan biri haline geliyor.
Kullanıcıların sürekli içerik paylaşımında bulunduğu ve kullanıcı tavsiyelerinin büyük rol oynadığı sosyal medyayı etkin bir biçimde kullanan web sitelerinin yeni algoritmanın gözüne girmesi de büyük oranda kolaylaşıyor. Web sitesinin sosyal medya araçları üzerinden paylaştığı içerikle ilgili yapılan tartışmalar
, içeriğin paylaşımı ve beğenilmesi algoritmanın da sitenin internet kullanıcılarının nabzını tutabildiğini düşünmesine neden olmakta. Algoritmanın titizlikle geliştirilen sosyal medya katmanı aslında Google’ın geleceğin internet dünyasında sıralama yaparken nelere dikkat edeceğinin sinyallerini veriyor.
İçeriğin Doğru Şekilde Paylaşımı
Yeni algoritmanın gözünde içerik yayınlayıcısının Google Plus ve sosyal medya araçlarını etkin biçimde kullanması oldukça önemli olmasına karşın kaliteli bir içeriğin yanlış şekilde yayınlanması Google sıralamalarında site için çok büyük bir eksi olabilir. Zira yeni algoritma, Google+ kullanımına büyük önem vermesine rağmen web sitelerinin sürekli link paylaşımı yapması ancak bu paylaşımların internet kullanıcı tarafından ilgi görmemesi durumunda hemen ceza da kesebiliyor. Dur durak bilmeden sosyal medya araçlarında paylaşım yapan lakin bu paylaşımların çok az kişi tarafından paylaşıldığı, yorumlandığı veya beğenildiği web siteleri yeni algoritma için olumsuz örnekler. Gerçek anlamda emek verilerek hazırlanan ve kullanıcılara da faydalı olan bir içeriğin bu şekilde Google+ veya sosyal medya araçlarından adeta “internet kullanıcılarının gözüne sokarak” paylaşımı, istenen geribesleme (feedback) alınamaması durumunda sıralama kaybı manasına geliyor. Yayınlanan bir linkin birçok internet kullanıcı tarafından paylaşılması, hakkında konuşulması ve içeriğin birçok insan tarafından beğenilmesi web siteleri için ne denli büyük bir artı ise aksinin olması yani ortalıkta kimsenin görünmemesi de tam aksi yönde oldukça büyük bir eksi anlamına geliyor. Tüm bunlar ise SEO çalışmalarında ve dijital pazarlama stratejilerinde sosyal medyanın sadece öylesine kullanmak için değil, gerçek anlamda insanlara hitap edebilmek için kullanılması gerektiği anlamına geliyor.
Google+ Etkisi
Yeni algoritmanın SEO açısından hangi noktalara tam manasıyla ne derecede katkı sağladığıysa yapılan çalışmaların etkinliğiyle çok yakında ortaya çıkacak. Ancak bahsi geçtiği üzere Google için artık içeriğin güvenilir bir içerik sağlayıcısı tarafından paylaşılması, bu paylaşımın sosyal medyada ilgi çekmesi ve Google Plus hesaplarının etkin bir biçimde kullanılması oldukça önemli. Son olarak yeni algoritmada hızla yükselmek isteyenlerin Google+ topluluklarında mümkün olduğunca aktif olmaya, bu topluluklarda sorulan sorulara açıklayıcı cevaplar vermeye, gerçek manada yardımcı olacak içerikler üreterek paylaşmaya, başkalarının yayınlarını mümkün mertebe +1’leyerek kendi sosyal çevresine ulaştırmaya özellikle dikkat etmesi gerektiğinin de unutulmaması gerekiyor. Çünkü bir Google markası olan Google Plus, markanın kolayca vazgeçeceği bir uygulama olmamakla birlikte gün geçtikçe önemi daha da artan ve sıralama sonuçlarını da yakından alakadar eden bir araç haline dönüşüyor.